- namlu
- is., ask., Far. nāmlū
1) Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça2) Kasatura, kılıç, meç, bıçak vb. kesici silahların uzun ve keskin bölümü
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
namlu — is. Lülə (topda, tüfəngdə və s.). . . Topun namlusundan mərmi çıxdıqca yer dartınıb gücə düşmüş kimi silkələndi, sarsıldı. Ə. Ə.. Tüfəng namlusuna söykənərək mən; Bu soyuq səngərdə təkcə durmuşam. Ə. Cəm … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
deli — sf. 1) Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun 2) Coşkun, azgın (hayvan, duygu vb.) Bu deli öfkeyi kime veya nelere, bir namlu gibi çevireceğini bilemiyordu. T. Buğra 3) mec. Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın Ben… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dipçik — is., ği Tüfek vb. silahların namlu gerisinde bulunan, atış sırasında silahın omza dayanmasını veya tabancanın elle kavranmasını sağlayan taban bölümü Canı çıkıncaya kadar dipçiklerle dövdüler. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
geri tepme — is. Merminin atılışı sırasında namlu içinde gazların geriye doğru sıkıştırmasından ileri gelen hareket … Çağatay Osmanlı Sözlük
revolver — is., Fr. revolver Fişek koymaya yarayan bölümü silindir biçiminde ve namlu gerisinde olan, tek parçadan oluşmuş tabanca, altıpatlar Sedef ve gümüş kakmalı bıçaklara, revolverlere meraklıydı. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatak — is., ğı 1) Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek Sabahleyin onu aynı güzellikte bulacağım ümidiyle yatağımdan fırladım. R. H. Karay 2) Yün, pamuk, kuş tüyü vb. maddelere kılıf geçirerek yapılan şilte 3) Üzerine… … Çağatay Osmanlı Sözlük