gururunu okşamak — yüzüne karşı değerlerini belirterek bir kimseyi duygulandırmak Genç, güzel bir kızın kendisinden hoşlandığını görmek, gururunu okşuyor. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ruhu okşamak — 1) duygulara hoş gelecek biçimde konuşmak veya davranmak 2) hoşa gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
zevkini okşamak — (bir şey birinin) o şeyden hoşlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulağı okşamak — kulağa hoş gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönül okşamak — birini hoş bir söz veya davranışla sevindirmek, iltifat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözü (veya gözleri) okşamak — göze hoş görünmek Kadıköy den Fenerbahçe ye kadar olan saha, gözleri okşayan bağlarla örtülüdür. B. Akyavaş … Çağatay Osmanlı Sözlük
oxşamak — okşamak, şakalaşmak; benzemek; (at) uyumak. I, 282, 283; II, 286 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
KEFL — Okşamak. * Kefil olmak. * Yaramaz gönüllü olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число … Википедия
gönül — is., nlü 1) Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi. O. S. Orhon 2) mec. İstek, arzu Okumaya gönlün var mı? Birleşik Sözler gönül avcısı gönül … Çağatay Osmanlı Sözlük