- olanca
- sf.
Bütün, elde bulunanın hepsi
Bunları unutmak, sarsılmamak, olanca dikkatini konu bulmaya sarf etmek gerekti.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bunları unutmak, sarsılmamak, olanca dikkatini konu bulmaya sarf etmek gerekti.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
var hızıyla — olanca hızıyla … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğazını yırtmak — olanca gücüyle bağırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Justice and Development Party (Turkey) — Infobox Turkish Political Party party name = Adalet ve Kalkınma Partisi Justice and Development Party party party wikicolourid = AKP leader = Recep Tayyip Erdoğan foundation = August 14, 2001 ideology = Social conservatism, Democracy, Economic… … Wikipedia
Cemal Süreya — Saltar a navegación, búsqueda Cemal Süreya (1931, Erzincan – 1990, Estambul) fue un poeta y escritor turco. Se licenció en la Facultad de Ciencias Políticas de la Universidad de Ankara, siendo posteriormente redactor jefe de la revista literaria… … Wikipedia Español
abanmak — e 1) Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun? B. Felek 2) Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak Baba, ya Allah nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı. R. H. Karay 3) Güç vererek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
alabildiğine — zf. 1) Sınırsız, uçsuz bucaksız bir biçimde Bir tarafı alabildiğine deniz, bir tarafı alabildiğine boş çöl. F. R. Atay 2) Olanca hızı ile 3) mec. Aşırı derecede, gereğinden çok … Çağatay Osmanlı Sözlük
çer çöp — is. 1) Çalı çırpı kırıntısı Karısı ocağı tutuşturmak için olanca soluğu ile ateşi üflüyordu. Ocaktaki çer çöp yaştı. A. Sayar 2) Döküntü, süprüntü Bir sokak köpeği gibi çer çöple geçinir ve geceleri kilisenin yanındaki köpek kulübeleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gaile — is., esk., Ar. ġāˀile 1) Sıkıntı, dert, keder, üzüntü Küçücük yaşta büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür. A. Mithat 2) Uğraştırıcı, pürüzlü iş, yük Otuz iki senelik bir saltanatın binbir gailesi ve bu en son… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerdan — is., Far. gerden 1) Vücudun omuzlarla baş arasında kalan ön bölümü Başını geri atıp gerdanını olanca beyazlığıyla göstererek sarsıla sarsıla güldü. H. Taner 2) Şişmanlarda çenenin altındaki tombulluk Sivri çenenin altında iki kat bir gerdan. A.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kontur — is., Fr. contour Resimde nesneyi belirgin gösteren çevre çizgisi Bu ışık onların olanca konturlarını, ayrıntılarını ortaya çıkarır. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük