- olgunlaşmak
- nsz
1) Meyve olgun duruma gelmek2) İnsanın bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş olmak
O zamanlar hepsi de daha gençti, bugün yaşlandılar, elbette daha olgunlaştılar.
- N. Ataç
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
O zamanlar hepsi de daha gençti, bugün yaşlandılar, elbette daha olgunlaştılar.
- N. AtaçÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kemale ermek (veya gelmek) — olgunlaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekemmül etmek — olgunlaşmak, yetkinleşmek, erginleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEKEMMÜL — Olgunlaşmak. Kemâle doğru gitmek.(İnsanda olan hadsiz istidadât ı maneviyye ve nihayetsiz âmâl ve efkâr ve müyulât dahi israf edilmeyecektir. Öyle ise, insandaki o esaslı meyl i tekemmül bir kemâlin vücudunu gösterir. Ve o meyl i saadet, saadet i … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ballanmak — nsz 1) Bal bulaşmak, bal sürülmek 2) mec. Tatlılaşmak, tatlanmak, olgunlaşmak Meyveler onun için çoğalıyor, ballanıyor. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolmak — nsz, ar 1) Dolu duruma gelmek 2) Bitkiler olgunlaşmak, erginleşmek Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. T. Buğra 3) Bir yere iyice yayılmak, kaplamak Oda sigara dumanı dolmuştu. S. F. Abasıyanık 4) Bir yerde pek çok eşya veya kimse… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eprimek — nsz, hlk. 1) Bozulmak, ekşiyip çürümek 2) Yemiş dura dura olgunlaşmak, yumuşamak 3) Erimek Piyanonun solmuş ve eprimiş mor kadifeden şamdanlıkları vardı. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
erişmek — e 1) Varılması zamana, emeğe bağlı olan veya uzakta bulunan bir amaca varmak, ulaşmak Genç yaşında üne erişmiş, yönettiği oyunlar afişlerden inmemiş. N. Cumalı 2) Bir yere ulaşmak, varmak Boyu bir elli beş olduğu için eli ancak on beşinci düğmeye … Çağatay Osmanlı Sözlük
ermek — e, er 1) Erişmek, kavuşmak Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti. N. Cumalı 2) Yetişip dokunmak Eli tavana ermek. 3) nsz Bitkiler veya bunların ürünleri olgunlaşmak Ekinler ermeden biçilmez. 4) nsz, din b. Kendini Tanrı yoluna vermiş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
evinlenmek — nsz, hlk. Buğday, arpa vb. olgunlaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
feyzalmak — den, Ar. feyż + T. almak Etkilenmek, olgunlaşmak, ders almak Umarız ki güzel yazılarınıza burada da devam edeceksiniz. Biz onlardan çok feyzaldık. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük