aşırmak

aşırmak
-i, -den
1) Yüksek veya geçilmesi güç bir yerin üstünden diğer yanına geçirmek
2) -i, argo Çalmak, çalıp götürmek, araklamak

Borcunu ödeyemeyecek fakat bavulunu oradan nasıl aşırabilecekti?

- H. R. Gürpınar
3) -i, -e Tehlike içinde bulunan bir şeyi acele kaçırmak

Yangın büyüyünce eşyayı bostana aşırdılar.

4) ed. Başkasının eserinden parçalar alıp kendisininmiş gibi göstermek

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • aşırmak — bir şeyi gideceği yere götürmek, hırsızlamak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • araklamak — i, argo Çalmak, aşırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aşırıvermek — i, den Çabucak aşırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aşırma — is. 1) Aşırmak işi 2) mim. Yapı çatılarında uzun mertek, aşık 3) sf. Aşırılmış Aşırma bir eser. 4) hlk. Küçük kazan, kova, bakraç 5) ed. Başkalarının yazılarından bölümler, dizeler alıp kendisininmiş gibi gösterme veya başkalarının konularını… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aşırtmak — i, e 1) Aşırma işini yaptırmak 2) Aşırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çalmak — i, e, ar 1) Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. F. R. Atay 2) Vurarak veya sürterek ses çıkartmak Bir yandan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaçırmak — i 1) Kaçmasını sağlamak veya kaçmasına imkân yaratmak 2) Bir işi belirlenen zamanda yapamamak Maçı kaçırdım. 3) nsz Zor kullanarak yanında götürmek Kız kaçırmak. 4) Bir daha ele geçmemek üzere yitirmek Fırsatı kaçırdım. 5) Yararlanamamak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaldırmak — i 1) Bulunduğu yerden almak Örtüyü masanın üzerinden kaldır. 2) Yukarı doğru hareket ettirmek Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. S. F. Abasıyanık 3) Yükseltmek Duvarı bir metre daha kaldırmalı. 4) nsz Ürün toplamak, taşımak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lok — is., den., İng. lock Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • omuzlamak — i 1) Omzuna almak 2) Omzuyla dayayıp itmek 3) mec. Destek vermek Adam olanı bir defa omuzlamak yeter. 4) mec. Bir iş veya görevi yüklenmek, sorumluluk almak 5) argo Alıp götürmek, sırtlayıp kaçırmak, aşırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”