oranlı

oranlı
sf.
Kendinde oran bulunan, nispetli, mütenasip, mütevazin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • dağılmak — nsz 1) Toplu durumdayken ayrılıp birbirinden uzaklaşmak Yolcular artık yavaş yavaş dağılıyorlardı. H. Taner 2) Değer ve birimler belli etkenlerle, oranlı olarak bölünmek 3) Parçalanarak yayılmak, ufalanmak Kentin eski merkezindeki evler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eşlenik — sf., ği, mat. Herhangi bir biçimde birbiriyle oranlı bulunan (nokta, çizgi, sayı) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mevzun — sf., esk., Ar. mevzūn 1) Biçimli, düzgün, oranlı, uyumlu Mevzun vücut. 2) ed. Ölçülü Mevzun bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mütenasip — sf., bi, esk., Ar. mutenāsib Orantılı, oranlı, uygun …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mütevazin — sf., esk., Ar. mutevāzin Birbirine uyan, oranlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nispetli — sf. Oranlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uygun — sf. 1) Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip Rıza Efendi de yerine, zamanına ve konusuna uygun hikâyeler vardır. T. Buğra 2) Elverişli, yarar, müsait, muvafık 3) mec. Orantılı, oranlı Birleşik Sözler uygun adım uygun katmanlaşma gerçeğe uygun işe… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mütevazin — (A.) [ نزاﻮﺘﻡ ] oranlı, uyumlu, dengeli …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”