- atamak
- -i, -e
Birini bir göreve getirmek, tayin etmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
atamak — ad komak, talkib u vaz i ism etmek, nişanlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
atamak — takma ad (lakap) vermek III, 250, 374 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
inha etmek — atamak için öneride bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
asaleten — zf., Ar. aṣāleten 1) Bir görevde temelli olarak, asıl olarak, vekâleten karşıtı Asaleten atamak. 2) Kendi adına hareket ederek Birleşik Sözler asaleten atama asaleten atanma … Çağatay Osmanlı Sözlük
atama — is. Atamak işi, tayin Personel atama işlemleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir. Anayasa Birleşik Sözler açıktan atama asaleten atama vekâleten atama … Çağatay Osmanlı Sözlük
getirmek — e 1) Gelmesini sağlamak Dün bir deri bir kemik hâlinde eve getirip bırakmışlar. R. N. Güntekin 2) de Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak 3) i Erişmek veya eriştiğini sanmak Baharı getirdik. 4) nsz İleri sürmek Örnek getirmek. 5) nsz Sebep… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaldırmak — i 1) Bulunduğu yerden almak Örtüyü masanın üzerinden kaldır. 2) Yukarı doğru hareket ettirmek Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. S. F. Abasıyanık 3) Yükseltmek Duvarı bir metre daha kaldırmalı. 4) nsz Ürün toplamak, taşımak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
muhataralı — sf. Tehlikeli Böyle bir zabiti birlik komutanı atamak, Binbaşı Ferit e muhataralı göründüğünden, taburun ikmal subayı yapıyor onu. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
nasbetmek — i, e, der, esk., Ar. naṣb + T. etmek Atamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
vekâleten — zf., Ar. vekāleten Vekil olarak, asaleten karşıtı Vekâleten atamak. Birleşik Sözler vekâleten atama vekâleten atanma … Çağatay Osmanlı Sözlük