öpüşmek

öpüşmek
nsz, -le
1) Birbirini öpmek

Çok göreceğim geldi diye boynuna sarıldı, öpüştüler...

- B. Felek
2) mec. Nesnelerin parçaları birbiriyle tam olarak yan yana bulunmak, teması olmak

Parmaklıklı demir kapılar birbiriyle tam öpüşmemişti.

- Ç. Altan

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • öpüşmek — I, 180 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • omuz öpüşmek — eşit derecede olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dudak dudağa gelmek (veya kalmak) — öpüşmek Bir zaman böyle birbirini karşılıklı öpücüklere boğduktan sonra, nefesleri kesilinceye kadar dudak dudağa kaldılar. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çopuşmak — öpüşmek, yüzünden bus eylemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • omuz — is., mzu, uzu, anat. Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm Başı omuzları içine çökmüş gibi idi. F. R. Atay Birleşik Sözler omuz başı omuz eklemi omuz omuza Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller omuz kaldırmak omuz öpüşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öpüşme — is. Öpüşmek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karın doyurmak — 1) geçinmek Yoğurtçuda çalışanlar bu türlü karın doyuranları çok görmüşlerdi. N. Cumalı 2) yararı olmak Fakat öpüşmek, sevişmek karın doyurmuyor. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şapir-şupur — mühmilatdan dir, ziyadesile ve vecd ile öpmek, bir birile öpüşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”