övünmek gibi olmasın — kendini övmeye hazırlanan kimselerce, övünmesini hoş göstermek veya alçak gönüllü görünebilmek için kullanılan bir söz Övünmek gibi olmasın, sesim güzeldir … Çağatay Osmanlı Sözlük
temeddüh etmek — övünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İFTİHAR — Övünmek. Kendini beğenircesine kendinden ve yaptıklarından bahsetmek. * Başkasının iyi bir hali ile sevinmek. (Bak: Tahdis i ni met … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
iftihâr — (A.) [ رﺎﺨﺘﻓا ] övünme, kıvanma, kıvanç. ♦ iftihar etmek övünmek, gurur duymak. ♦ iftihâr etmek övünmek, kıvanç duymak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
alın teri — is. Emek Alın teri ile ekmek yemek, bununla övünmek ona masal gelir. M. Ş. Esendal Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller alın teri dökmek alın teri ile kazanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıvançlanmak — den Kıvanç duymak, övünmek Fallardan kıvançlanıyor mu yoksa değil mi, hiç belli etmiyordu. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
övünme — is. Övünmek işi, kıvanç, iftihar Bu hatıralar sonradan birçok defa övünmeme vesile teşkil etmiştir. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
zaaf — is., Ar. żaˁf 1) Düşkünlük, eksiklik, yetersizlik, zayıflık, dayanamama Kendisine zaafımdan ziyade metanetimi gösterdiğim kadın içeriye girdi. P. Safa 2) İrade zayıflığı Her Havva kızı gibi övünmek onun da zaafıdır. H. Taner Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cart curt etmek — göz korkutmak veya övünmek amacıyla abartılı konuşmak Cart curt etmesine bakma, korkaktır. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakı gibi — 1) canlı ve atik Övünmek saymazsanız, çakı gibi topçu subayı oluyordum. R. Erduran 2) sağlıklı … Çağatay Osmanlı Sözlük