panjur

panjur
is., Fr. abat-jour
Güneşi ve rüzgârı önlemeye, ışığı azaltmaya yarayan, açılır kapanır dar ve yatay tahtadan, plastikten veya metal gereçlerden yapılmış, pencereye takılan kapatma düzeneği

Açsam sonra tek panjuru / Yıllar yılı kapalı.

- B. Necatigil

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • Nom De Jungle — Le nom de jungle (ou totem de meute) est le pseudonyme qu adoptent traditionnellement responsables scouts : dans les sections 8 12 ans ( louveteaux ), les cheftaines ou chefs se nomment ainsi Akela , Baloo , Bagheera , Chil , Hathi , etc.… …   Wikipédia en Français

  • Nom de jungle — Le nom de jungle (ou totem de meute) est le pseudonyme qu adoptent traditionnellement responsables scouts d Europe : dans les sections 8 12 ans ( louveteaux ), les cheftaines ou chefs se nomment ainsi Akela , Baloo , Bagheera , Chil , Hathi …   Wikipédia en Français

  • Panjgur District — Infobox Pakistan district district = Panjgur District area = population = 3,80,001 pop year = density = established = nazim = Asad Ullah Baloch naib nazim = Muhammad Saleem seats = tehsils = 1 languages = Balochi website = caption = region =… …   Wikipedia

  • List of Oriya films — List of films produced in Oriya cinema in the Oriya language. Contents 1 1936 1960 2 1960 in film 3 1962 in film 4 1963 in film …   Wikipedia

  • Ollywood films of 1992 — Ollywood (Odia) cinema Top grossing 1930s 1936 1940s 1949 1950s 1950 …   Wikipedia

  • Ollywood films of the 1990s — Ollywood (Oriya) cinema Top grossing 1930s 1936 1940s 1949 1950s 1950 …   Wikipedia

  • menfez — is., esk., Ar. menfeẕ 1) Girecek veya geçecek yer, delik, açma Atılan gülle ve lağımlardan kale duvarlarında geniş menfezler açıldı. O. S. Orhon 2) Genellikle banyo ve tuvaletlerde bulunan, panjur gibi açılıp kapanan havalandırma penceresi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pencere — is., Far. pencere Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık Bavulu açtım, kâğıdı parçaladım, pencereden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sallanmak — nsz 1) Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak Dişi sallanıyor. Masa sallanıyor. 2) Bir şey belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”