atlatmak

atlatmak
-i
1) Atlama işini yaptırmak
2) Basında başka ilgililerden önce bir haberin yayımlanmasını sağlamak
3) mec. Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak

Bana sorarsanız işin en güç tarafını atlattık.

- T. Buğra
4) mec. Başından savmak

Bu Kurul'u atlatıncaya kadar sesimi çıkarmayacağım.

- M. Ş. Esendal
5) mec. Savsaklamak
6) mec. Aldatmak

Onları da ara sıra atlatanlar bulunur.

- H. R. Gürpınar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • hafif atlatmak — kötü bir durumdan çok az bir zararla kurtulmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaza atlatmak — kaza tehlikesi geçirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tehlike atlatmak — büyük zarar ve sıkıntılara yol açacak bir olayı savuşturmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ucuz atlatmak (veya kurtulmak) — zor veya tehlikeli durumdan az zararla sıyrılmak Bizim tekrar tekrar dinlemeyi sevdiğimiz bu fıkrayı anlatırken o hâlâ bu işten ucuz kurtulmuş olmasının heyecanını duyardı. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vartayı atlatmak — tehlikeli bir durumdan kurtulmak Her türlü vartayı kazasız belasız atlatıp... A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • deveye hendek atlatmak — birine yapılması çok zor, hemen hemen imkânsız olan işleri yaptırabilmek Görülüyor ki insanlara bir şeyi anlatmak deveye hendek atlatmaktan güçtür. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • atlatma — is. Atlatmak işi Birleşik Sözler atlatma haber …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • danışıklı dövüş — is. Başkalarını aldatmak veya atlatmak için önceden yapılmış gizli anlaşmaya dayanan davranış, şike …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • deve — is., hay. b. Geviş getiren memelilerden, boynu uzun, sırtında bir veya iki hörgücü olan, yük taşımakta kullanılan hayvan (Camelus) Birleşik Sözler deveboynu deve dikeni deve dişi deve döşlü deveelması devegözü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ekmek — 1. i, er 1) Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek 2) Toprağı ekip biçmek için kullanmak Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor. M. Ş. Esendal 3) e Serpmek Yemeğe biber ekmek. 4) mec. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”