pırıl pırıl

pırıl pırıl
sf.
1) Çok parlak, çok ışıklı

Yüzünüz en sıhhatli, en rahat kimselerin hayat şevkiyle pırıl pırıl kalkar gidersiniz.

- Y. K. Karaosmanoğlu
2) Çok temiz, tertemiz

Bisikletini, o her tarafı pırıl pırıl nikelajlı bisikletini alıp almamayı düşündü.

- S. F. Abasıyanık
3) Çok yeni

Son sistem, pırıl pırıl rotatif almışlar.

- Y. Z. Ortaç
4) mec. Kusursuz, eksiği olmayan, tam

Şimdi artık yepyeni, pırıl pırıl bir mizahçı kuşak yetişti.

- H. Taner

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • Piril Hotel — (Чешме,Турция) Категория отеля: Адрес: Cevre Yolu Inonu Mah, 35930 Чешме, Турция …   Каталог отелей

  • bembeyaz — sf. 1) Çok beyaz veya apak Yanında kapkara yüzlü, bembeyaz dişli bir de zenci vardı. R. H. Karay 2) zf. Pırıl pırıl, apaçık bir biçimde Bütün İzmit bir leylak demeti gibi bembeyaz, gözlerinin önüne açıldı. A. İlhan Atasözü, Deyim ve Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • billurlu — sf. 1) İçinde billur bulunan Billurlu kaya. 2) Bol ışıklı, pırıl pırıl parlayan (yer) Peri saraylarını andıran süslü ve billurlu gazinolar... Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bisiklet — is., Fr. bicyclette Tekerlekleri pedal aracılığıyla ayakla döndürülen binek aracı, çiftteker Bisikletini, o her tarafı pırıl pırıl nikelajlı bisikletini alıp almamayı düşündü. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler bisiklet yaka bisiklet yolu kondisyon …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cillop — sf., bu Parlak, pırıl pırıl Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller cillop gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çil çil — sf. Pırıl pırıl, parlak Kaptan da çil çil altınları görünce yumuşadı. F. F. Tülbentçi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dallı güllü — sf. Çok renkli, canlı Çevresinde dallı güllü, pırıl pırıl kılıfları içinde plaklar... A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • davetkâr — sf., Ar. daˁvet + Far. kār 1) Çağıran, davet eden (bakış, davranış vb.) Yanımdan geçerken bir tuhaf baktı / Arzulu ve davetkârdı mutlak. B. Necatigil 2) Çekici, cazibeli Vapur, pırıl pırıl ışıklarıyla gündüzkinden bir kat daha davetkârdı. Y. K.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dinçlenmek — nsz Dinç bir durum ve görünüm kazanmak Dinçlenmiş gövdeleri, dinlenmiş yüzleri ile pırıl pırıl gelmişlerdi gazinoya. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dökmek — i, er 1) Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak İhtiyar karısı pırıl pırıl kalaylı maşrapa ile ona su dökecek. S. F. Abasıyanık 2) Belli bir yere boşaltmak Sigara tablasını dökmek. 3) Akıtmak, düşürmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”