- refakat
- is., -ti, Ar. refāḳat
1) Arkadaşlık etme, birlikte bulunma
Nice yıllar devam eden bir refakatin hatırası bundan mı ibaretti?
- A. Ş. Hisar2) müz. Eşlik etmeAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Nice yıllar devam eden bir refakatin hatırası bundan mı ibaretti?
- A. Ş. HisarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
refâkat — (A.) [ ﺖﻗﺎﻓر ] eşlik. ♦ refâkat etmek eşlik etmek. ♦ refakatinde eşliğinde, beraberinde … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
refakat etmek — 1) beraberinde gitmek, arkadaşlık etmek, eşlik etmek Fahri, Cağaloğlu na kadar onlara refakat etti. P. Safa 2) müz. eşlik etmek Sabih Hüsnü, kemanla bana refakat etti. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
REFAKAT — Arkadaşlık, beraberlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MURAFIK — Refakat eden, beraber bulunan, yoldaş, arkada … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
eşlik etmek — 1) bir solist, bir çalgı veya orkestra ile birlikte müzik icra etmek, refakat etmek 2) beraberinde gitmek, arkadaşlık etmek, refakat etmek 3) beraberinde bulunmak Ona eşlik eden iyimserlik havası, yaşam sevinci bir an olsun bulutlanmasın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ottoman torpedo boat Sultanhisar — For other ships of the same name, see TCG Sultanhisar. Career (Turkey) … Wikipedia
konveyör — is., Fr. convoyeur 1) Yükü havadan veya yerden taşımaya yarayan ve kapalı devre çalışan alet, taşıyıcı 2) den. Koruyucu gemi, refakat gemisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkadaşlık etmek — 1) bir işte birlikte bulunmak 2) huyları ve düşünceleri birbirine uymak 3) bir süre beraber bulunmak, birlikte gitmek, eşlik etmek, refakat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
zahmet çekmek — sıkıntıya katlanmak, güçlükle karşılaşmak Yolda çok zahmet çekmiş, bereket versin Paris sefareti erkânından biri kendisine refakat etmiş. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
müterafik — (A.) [ ﻖﻓاﺮﺘﻡ ] 1. refakat eden. 2. karışık, bir arada … Osmanli Türkçesİ sözlüğü