- saldırış
- is.
Saldırma işi veya biçimi
Her türlü saldırış ve sataşma sahneleri gene eksik değildi.
- F. R. Atay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Her türlü saldırış ve sataşma sahneleri gene eksik değildi.
- F. R. AtayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
hamle — is., Ar. ḥamle 1) İleri atılma, atılım, saldırış Karımı diz çöktüğü yerden bir hamlede kaldırarak kucağıma aldım, dışarıya fırlattım. R. H. Karay 2) Saldırış, savlet 3) Satrançta ve damada taş sürme işi 4) sp. Atak (II) Birleşik Sözler bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
atak — 1. sf., ğı 1) Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. R. N. Güntekin 2) Çevik, hareketli 3) hlk. Geveze, yalancı 2. is., ğı, Fr. attaque 1) Atılım 2) Saldırı, saldırış, hücum, hamle, akın … Çağatay Osmanlı Sözlük
hücum — is., Ar. hucūm 1) Saldırma, saldırı, saldırış Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı / Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı. Y. K. Beyatlı 2) Üşüşme, bir yere toplanma 3) ünl. İleri anlamında kullanılan bir seslenme sözü 4) mec. Sert eleştiri … Çağatay Osmanlı Sözlük
koz — is., bit. b., Far. gavz, goz 1) Ceviz 2) İskambil oyunlarında diğer kâğıtları alabilen, onlara üstün tutulan belirli renk ve işaretteki kâğıt 3) mec. Başarı fırsatı olan elverişli durum, saldırış ve savunma fırsatı Başvurduğu bu olağanüstü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tecavüz — is., Ar. tecāvuz 1) Hücum etme, saldırma, saldırı, saldırış Çekler bir Alman tecavüzü karşısında mutlaka silaha sarılacaklardır. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Namusuna saldırma, sarkıntılık 3) Başkasının hakkına el uzatma 4) esk. Aşma, ötesine geçme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
GULÜVV — Ayaklanma. Taşkınlık. * Üşüşme. Hücum. Saldırış. * Edb: Mübalağanın son derecesi. Üçe ayrılan mübalağanın diğer iki derecesinden biri tebliğ, öteki iğraktır. Aşağıdaki parçada mübalağa gulüv derecesindedir: Gökler gürüldese, şimşekler çaksa… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAMLE — Hücum etme. Atılış, saldırış. Savlet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SAVL — Saldırma, atılma. Saldırış, atılı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük