sarkmak

sarkmak
-e, -ar
1) Aşağıya doğru uzamak veya uzanmak

Oluklardan kol gibi buzlar sarkıyordu.

- T. Buğra
2) argo Karşı cins ile ilişki kurmayı veya arkadaş olmayı istemek
3) hlk. Yolunu uzatmak, uğramak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • sarkmak — akar şey sızıp damlamak; uyuşmak, III, 421 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • dili bir karış dışarı çıkmak (veya sarkmak) — koşmaktan, yürümekten ve yorulmaktan çok susamak Koştu koştu da dili bir karış sarktı. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bollalmak — sarkmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • sarğımak — sarkmak, yüksekden aşağı uzatmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • savsamak — sarkmak, sararmak, hareket olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • salınmak — sarkmak II, 154 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • TEREBBUH — Sarkmak, sülpük olmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ağmak — 1. e, ar Yükselmek, yukarı doğru çıkmak Ay oldum âleme doğdum, bulut oldum göğe ağdım. Yunus Emre 2. e, ar 1) Sarkmak, aşağıya inmek Hiç konuşmadan güneş batıya ağıncaya dek çalıştılar. R. N. Güntekin 2) Bir yana eğilmek, meyletmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • asılmak — nsz, e 1) Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak Yan yana asılmış aynı boyda tablolar gördük. B. R. Eyuboğlu 2) Bir yere tutunup sarkmak 3) Tutup çekmek Çocuk annesinin eteğine asıldı. 4) Hızla eline almak Hemen küreklere asıldı. 5) Boynuna …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pörsümek — nsz Gevşeyip sarkmak Rutubetten gevşeyerek, pörsüyerek saçaklanmış, parmakla dokunulsa sökülecek hâle gelmişti. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”