- sarmaş dolaş
- zf.
Birbirine sarılıp kucaklaşmış bir durumda
Yanaklarımıza yaşlar dökülürken kâh ağlıyoruz, kâh gülüyoruz, öyle sarmaş dolaş, ayakta...
- A. KulinAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yanaklarımıza yaşlar dökülürken kâh ağlıyoruz, kâh gülüyoruz, öyle sarmaş dolaş, ayakta...
- A. KulinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sarmaş dolaş olmak — 1) birbirine sarılıp kucaklaşmak Artık gözleri iyi görmeyen anasıyla sarmaş dolaş oluyor. R. N. Güntekin 2) iç içe girmek, karman çorman olmak Bu ülkede mevsimler de çağlar da inançlar da sarmaş dolaş. C. Meriç … Çağatay Osmanlı Sözlük
hemâgûş — (F.) [ شﻮﮔﺁ ﻢه ] sarmaş dolaş, kucak kucağa. ♦ hemâgûş olmak sarmaş dolaş olmak, kucaklaşmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
dolaşmak — nsz 1) Gezmek, gezinmek Belki otuz defa belki kırk defa, otelin merdivenlerini inip çıkıyor, her yeri dolaşıyor. M. Ş. Esendal 2) Doğru gitmeyip yolu uzatmak Bu yoldan giderseniz çok dolaşırsınız. 3) Dönüp başka bir yönden gelmek Dolaş da arka… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarmaşmak — nsz, le Birbirine sarılmak, kucaklaşmak Birleşik Sözler sarmaş dolaş … Çağatay Osmanlı Sözlük
perende atmak — havada çark gibi dönerek takla atmak Ali çocuk gibi perendeler atarak otlarla, yamaçlarla sarmaş dolaş oluyordu. Halikarnas Balıkçısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ELFAF — Lifler. Lif lif. Sarmaş dolaş. * Cemaatler, taifeler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük