sıvazlamak

sıvazlamak
-i
1) Bir şeyin üstünde yavaş yavaş, hafifçe el gezdirmek

Kaşlarından süzülen yağmur damlalarını eliyle sıvazlayarak onlara baktı.

- O. Hançerlioğlu
2) Okşamak

Titreye titreye birkaç kere başımı, sırtımı sıvazladı.

- R. N. Güntekin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • sıvazlamak — ovmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • sırtını sıvazlamak — desteklediğini göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sırt — is., anat. 1) Omurgalı veya omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm Arabacı katırın sırtına binmiş. F. R. Atay 2) anat. İnsanlarda boyundan bele kadar uzanan üst bölüm, göğüs karşıtı 3) Kesici araçların kesmeyen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sıvamak — 1. i Kolu, paçayı yukarı çekip toplamak veya kıvırmak Sait elini kolunu sıvayıp ıstakozu çıtır çıtır kırmıştır. S. Birsel 2. i 1) Sıva ile kaplamak, sıva vurmak Duvarı sıvamak. 2) i, e Harcı bir yere vurmak Çimentoyu duvara sıvamak. 3) mec.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sıvazlama — is. Sıvazlamak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sığamak — el ile dua ederk bir hastalığı sıvazlamak …   Beypazari ağzindan sözcükler

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”