- soğan kebabı
- is.
Gaziantep ve Hakkâri yöresinde, başları kesilmiş soğan ve ceviz büyüklüğünde kıyma topaklarının tepsiye dizilip fırınlanmasıyla yapılan bir tür kebap
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
soğan — is., bit. b. 1) Zambakgillerden, yemeklere tat vermek için yumrusu ve yeşil yaprakları kullanılan güzel kokulu bitki (Allium cepa) 2) Çiğdem, lale, zambak, sarımsak vb. bitkilerin toprak altındaki yumru kökü Birleşik Sözler soğan çiçeği soğan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çiftlik kebabı — is. Soğan ve biberle kavrulan kuzu etinin çeşitli baharat karıştırılarak kendi suyunda pişirilmesiyle yapılan bir tür kebap … Çağatay Osmanlı Sözlük
kâğıt kebabı — is. Kemiksiz koyun eti, domates, biber, soğan ve baharat karışımının yağlı kâğıt içerisine konarak fırında pişirilmesi yoluyla hazırlanan bir kebap türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
orman kebabı — is. Ceviz iriliğinde kemiksiz koyun eti, havuç, patates, bezelye ve soğan kullanılarak hazırlanan bir tür kebap … Çağatay Osmanlı Sözlük
patlıcan kebabı — is. Küçük küçük doğranmış kemiksiz koyun etinin domates, patlıcan, soğan karışımıyla birlikte kısık ateşte pişirilmesinden sonra karabiber, yenibahar ve tuz eklenip orta sıcaklıktaki fırında pişirilmesiyle yapılan bir yemek türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
simit kebabı — is. Az yağlı kıyma, köftelik bulgur, soğan, sarımsak ve baharat kullanılarak hazırlanan karışıma köfte biçimi verilip şişlerde pişirilen bir tür kebap … Çağatay Osmanlı Sözlük
tas kebabı — is. 1) Yağsız kuşbaşı etlerin üzerine tas kapatılıp pirinç, soğan, patates vb. malzeme ile hazırlanan bir tür yemek 2) İnce doğranmış soğanın kuşbaşı etle salça, karabiber ve patatesle birlikte kısık ateşte pişirilmesi ile hazırlanan bir yemek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kebap — is., bı, Ar. kebāb 1) Doğrudan doğruya ateşte veya kap içinde susuz olarak pişirilmiş et Oradan ayrılınca hemen çarşıya koşar, sıcak bir ekmek alır, içini kebapla doldurur, anama götürürdüm. H. E. Adıvar 2) Kızartma, çevirme veya kavurma yoluyla… … Çağatay Osmanlı Sözlük