- sokulgan
- sf.
Kısa sürede insanlarla kaynaşıp dost olabilen, kendini çabucak sevdiren
Kaçırmaktan korkar gibi pek hafif adımlar, pek sokulgan nazarlarla ona doğru yürüdü.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kaçırmaktan korkar gibi pek hafif adımlar, pek sokulgan nazarlarla ona doğru yürüdü.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kakılgan sokulgan — itilip kak ılan I, 520. 525 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
civelek — sf., ği 1) Canlı, neşeli ve sokulgan Gönül alıcı, civelek ve sevdacı bir kızdır. B. Felek 2) is., tar. Yeniçeri Ocağına yeni girmiş delikanlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sokulganlık — is., ğı Sokulgan olma durumu Hayvanın sokulganlığından cesaret alan bir başka kız da usulca yanına yaklaştı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yalpak — sf., ğı, hlk. 1) Sokulgan, cana yakın 2) is. Dalkavuk 3) is. Sarp yer, uçurum … Çağatay Osmanlı Sözlük
kedi gibi — uysal ve sokulgan … Çağatay Osmanlı Sözlük
GİRGİN — Her yere sokulan, herkesle görüşen, sokulgan. * Mensub, alâkalı, müteallik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÜNSÎ — (Ünsiye) Alışmış, ünsiyet etmiş, sokulgan. * Arkada … Yeni Lügat Türkçe Sözlük