soysuz — sif. Soyu, əsli olmayan, ya məlum olmayan … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
eşek at olmaz, ciğer et olmaz — soysuz kişi soylu olmaz, bayağı şey üstün nitelik kazanmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çabak er — soysuz, mayası bozuk, sütsüz adam, I, 381 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
katıglıg — soysuz, katiklı I, 496 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yandık — soysuz, III, 44 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
alçak — sf., ğı 1) Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı Alçak tavanlı bir oda. 2) Aşağı olan, yüksek olmayan (yer) 3) Kısa (boy) Alçak boylu bir adam. 4) mec. Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cibilliyetsiz — sf. Soysuz, sütü bozuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkmak — den, ar 1) İçeriden dışarıya varmak, gitmek Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık. F. R. Atay 2) nsz Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı. Atatürk 3) nsz Bir meslek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dejenere — sf., Fr. dégénéré 1) Soysuz 2) Yoz 3) Bozulmuş 4) Bozunmuş Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dejenere etmek dejenere olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
elma şekeri — is. Boya katılmış şeker pekmezine batırılarak şekerlenen ve çubuğa takılarak satılan elma Tahtaya sokulu elma şekeri yalaya yalaya bayramı Fatih meydanında geçiren bu soysuz kız... R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük