- suçluluk
- is., -ğu
Suçlu olma durumu
Aramızda ortaklaşa bir suçluluk bağı kurulmuş gibi çevreme bakamıyordum.
- E. BenerBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Aramızda ortaklaşa bir suçluluk bağı kurulmuş gibi çevreme bakamıyordum.
- E. BenerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
suçluluk duygusu — is., ruh b. Kişinin ahlaki, dinî kuralları çiğnediğini sezmesi sonucu bilinçli veya bilinçsiz olarak kapıldığı ve kendisiyle ilgili değer yargılarını sarsan duygu … Çağatay Osmanlı Sözlük
duygu — is. 1) Duyularla algılama, his Bitkilerde duygu var mı? 2) Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim Bu laflarda gerçek payı ne kadar çoksa duygu payı da ondan az değildir. B. Felek 3) Önsezi Yolunuzu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taşımak — i 1) Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek Hastayı ekseriya yakın kasabaya kadar sırtta taşırlardı. S. F. Abasıyanık 2) Üstünde bulundurmak Boynunda asılmış gümüş bir köstek taşırdı. Y. K. Beyatlı 3) Bir nesnenin ağırlığını yüklenmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEZEKÂRÎ — f. Suçluluk, günahkârlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TA'KİBÂT — Suç işleyene karşı harekete geçmek ve suçluluk derecesini araştırmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cürmiyet — suç hali; suçluluk … Hukuk Sözlüğü