süzmek — süzmek, I, 450; I I, 9 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kedi ciğere bakar gibi bakmak (veya süzmek veya seyretmek) — imrenerek bakmak Derin bir hayranlıkla gözlerini kıza kaptırmış, kedi ciğere bakar gibi süzüp duruyordu. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepeden tırnağa süzmek — herhangi bir sebeple birine dikkatlice bakmak Önce onu tepeden tırnağa şöyle bir süzdü. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz ucuyla süzmek — iyice tanımak, bilmek veya dikkat çekmek amacıyla hafif kısık gözle incelemek, bakmak Sokakta göz ucuyla süzdüğüm kadının bana ehemmiyet vermediğini görürsem hoşça bir latife söyleyiveririm. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz kaş süzmek — dikkatle ve hissettirmeden bakışlarla kontrol altında tutmak Anlamlı anlamlı birbirine işaretler yaparak, göz kaş süzerek Emine ye uzun uzun bakıyorlar. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz süzmek — baygın ve anlamlı bakmak Bir göz süzmeler, bir gülümsemeler, bir kırılıp dökülmeler... Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
TERSİN — Süzmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число … Википедия
göz ucu — is. Yan göz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller göz (veya gözünün) ucuyla bakmak göz ucuyla görmek göz ucuyla süzmek … Çağatay Osmanlı Sözlük