şalvarlı

şalvarlı
sf.
Şalvar giyinmiş olan (kimse)

Turuncu beneklerle dolu şalvarlı, yirmi, yirmi iki yaşlarında bir kız yanımıza sokuldu.

- O. C. Kaygılı

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • ünlüg — şalvarlı, I, 224 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • redingotlu — sf. Redingot giymiş olan Sarıklı, şalvarlı ne isek fesli, redingotlu veya silindirli, fraklı yine oyuz. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • takmak — i, ar 1) Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek Gözlüğünü takıp masaya eğildi. R. H. Karay 2) e, nsz Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek Geline pırlanta yüzük takmışlar. 3) i, e Ad, lakap koymak Ona bu adı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”