tanınmak

tanınmak
nsz
1) Kim olduğu bilinmek

İçeride bir süre, tanınan bu sesin verdiği bir korku ile her şey sustu.

- R. H. Karay
2) Herhangi bir özelliği ile bilinmek

Meddahlıkta kendinden önce gelenleri geçmiş bir adam olarak tanınmıştı.

- M. Ş. Esendal
3) Hukuki yönden varlığı kabul edilmek

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • tañınmak — bir sargı ile sarmak; bir işi başlı başına yapmak. II I, 395 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ayrıcalık tanınmak — başkalarından ayrı ve üstün tutulmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • adı duyulmak — tanınmak, ünlenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayrıcalık — is., ğı Başkalarından ayrı ve üstün tutulma durumu, imtiyaz Ölüm önünde herkes bir, ayrıcalık yok kimseye. T. Oflazoğlu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ayrıcalık gözetmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lekelenmek — nsz 1) Leke oluşmak 2) mec. Kötü tanınmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parlamak — nsz 1) Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; / O benimdir, o benim milletimindir ancak. M. A. Ersoy 2) Bir ışık kaynağından gelen ışınları yansıtmak Ayna parlıyor. 3) Tutuşup alev çıkarmak Pof diye gaz… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sarı bez — is. Görmeyenlerin tanınmak için kollarına taktıkları üzerinde üç siyah noktanın bulunduğu sarı renkli bant …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tanılmak — nsz, esk. Tanınmak, bilinmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tanınma — is. Tanınmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaftalanmak — nsz 1) Yafta asılmak veya yapıştırılmak 2) Tanınmak, nitelenmek, şöhret bulmak Bir garip adam, bir egzotik şair diye yaftalanan Asaf Hâlet Çelebi yi yakından tanımak fırsatını buldum. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”