taşmak

taşmak
nsz, -ar
1) Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak

Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı.

- H. Taner
2) Akarsu, yatağından çıkarak çevresini kaplamak
3) Bir yere veya şeye sığmamak

Kasketinden taşmış siyah saçları yakına gelince çok kırçıllaştı.

- S. F. Abasıyanık
4) İnsan, nesne vb. çokça bulunmak, sayısı artmak
5) mec. Öfke, sabırsızlık veya heyecan yüzünden kendini tutamamak

Acaba bizim taşıp köpürmelerimizi pek çocukça mı bulmuştu?

- Y. K. Karaosmanoğlu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • taşmak — II, 12 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • taşmak — tugyan olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dolup taşmak — 1) gereğinden çok olmak, gereğinden çok kaplamak Dışarıda bulutsuz bir temmuz göğü, öğle güneşinin yakıcı aydınlığıyla dolup taşıyordu. N. Cumalı 2) çok kalabalık olmak Millî takımın karşılaşmalarında stadyumlar dolup taşıyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sabrı taşmak (veya tükenmek) — artık katlanmaz, dayanmaz duruma gelmek, sabrı kalmamak Sabrı tükenmiş olanlardan birkaçı, birden söze başlamak istedilerse de reis izin vermedi. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sivişmek — taşmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • tuğyan olmak — taşmak, coşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • azmak — 1. is., ğı, hlk. 1) Küçük su birikintisi, gölcük 2) Bataklık 2. nsz, ar 1) Taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak Çocuklar azdı. 2) Deniz, ırmak vb. kabarmak, taşmak Deniz azdı. 3) Yara, hastalık etkili, tehlikeli duruma gelmek Bazılarının …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dolmak — nsz, ar 1) Dolu duruma gelmek 2) Bitkiler olgunlaşmak, erginleşmek Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. T. Buğra 3) Bir yere iyice yayılmak, kaplamak Oda sigara dumanı dolmuştu. S. F. Abasıyanık 4) Bir yerde pek çok eşya veya kimse… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaynamak — nsz 1) Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak Su, 100 °C de kaynar. 2) Yiyecek, içecek pişmek, haşlanmak Doktorun sade kaynamış kahvesini söylemesini bekledi ve garson gider gitmez konuştu. T. Buğra 3) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kükremek — nsz 1) Aslan, bağırmak 2) Deniz, nehir kabarmak, taşmak Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım / Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım. M. A. Ersoy 3) Coşkuyla saldırmak Ordu kükremiş aslan gibiydi. 4) Mayalanıp kabarmak 5) Gür bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”