telaffuz

telaffuz
is., db., Ar. telaffuẓ
1) Söyleyiş

Bir bebek telaffuzunu taklit etmediğiniz eksik.

- R. N. Güntekin
2) Boğumlanma
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • telaffuz etmek — söylemek Bir türlü sesi çıkamıyor ve başka bir tek kelime daha telaffuz edemiyormuş. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TELAFFUZ — Söyleyiş, söyleniş. * Ağızdan çıkan lâfız …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • telaffuz cihazı — is. Bir dildeki söz varlıklarının doğru ve düzgün telaffuzunu gösteren alet …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • telaffuz organı — is. Sözlerin ses durumuna gelmesini sağlayan organlar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • telaffuz edilmek — 1) söylenmek 2) dbl. boğumlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • LAHİN — Telâffuz esnasında hususan Kur ân okurken yanlışlık yapan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ELSA' — Sık dişli. * Sin telâffuz edecek yerde sâ telâffuz eden. Râ yerine yâ telâffuz eden (meselâ er diyecek yerde ey demek gibi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Лазский язык — Самоназвание: Lazuri nena, ლაზური ნენა Страны: Турция, Грузия …   Википедия

  • Чанский язык — Лазский язык Самоназвание: Lazuri nena, ლაზური ნენა Страны: Турция, Грузия Общее число носителей: 220 000 500 000 Классификация Категория …   Википедия

  • boğumlanma — is. 1) Boğumlanmak işi 2) db. Ciğerlerden gelen havanın, ağız ve burundaki çeşitli nokta ve bölgelerde engellemeye uğrayarak ses olarak çıkması, telaffuz, artikülasyon Birleşik Sözler boğumlanma bölgesi boğumlanma noktası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”