- telaffuz etmek
- söylemek
Bir türlü sesi çıkamıyor ve başka bir tek kelime daha telaffuz edemiyormuş.
- A. Ş. Hisar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir türlü sesi çıkamıyor ve başka bir tek kelime daha telaffuz edemiyormuş.
- A. Ş. HisarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
telaffuz — is., db., Ar. telaffuẓ 1) Söyleyiş Bir bebek telaffuzunu taklit etmediğiniz eksik. R. N. Güntekin 2) Boğumlanma Birleşik Sözler telaffuz cihazı telaffuz organı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller telaffuz edilmek telaffuz etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
faş etmek — gizli olanı açığa vurmak, duyurmak, ortaya dökmek, dile vermek Bu telaffuz, onun dadılı, matmazelli geçmiş çocukluğunun izlerini de faş ederdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük