- temsilî
- sf., esk., Ar. temṣīlī
Bir şeyi göz önünde canlandıran, temsille ilgiliBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
TEMSİLÎ — Temsile dair ve müteallik. Bir şeyi göz önünde canlandıran … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
temsilî istiare — is., ed. Alegorik anlatım … Çağatay Osmanlı Sözlük
temsilî resim — is., smi Tahayyülde canlandırılmış resim … Çağatay Osmanlı Sözlük
KIYAS-I TEMSİLÎ — Temsil tarzında yapılan mukayese.(Diyorsunuz ki: Sen sözlerde kıyâs ı temsili çok istimal ediyorsun. Halbuki fenn i mantıkça, kıyas ı temsili, yakini ifade etmiyor. Mesâil i yakiniyede bürhan ı mantıki lâzımdır. Kıyas ı temsilî, usul i fıkıh… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
söz temsili — e. Söz gelişi Değişik yüz görmek, değişik söz işitmek insanın ne bileyim ben söz temsili bu gözünü, gönlünü açıyor. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
Turkish Cypriot folk dances — Folklore occupies a very important place with the Cypriots, who due to their geographic location, have benefited from a variety of cultures. Romans, Byzantines, Venetians and Turks have all influenced the cultural heritage of this Mediterranean… … Wikipedia
ilk gösteri — is., tiy. Sahneye konulan oyunun ilk temsili, prömiyer … Çağatay Osmanlı Sözlük
istiare — is., esk., Ar. istiˁāre 1) Ödünç, borç veya eğreti alma, ödünçleme 2) ed. Bir şeyi anlatmak için ona benzetilen başka bir şeyin adını eğreti olarak kullanma, eğretileme Bu adam hayatının sonbaharında cümlesinde sonbahar kelimesi yaşlılığı anlatan … Çağatay Osmanlı Sözlük
reji — is., tiy., sin., Fr. régie 1) Sinema, tiyatro, radyo ve televizyon oyunlarında oyunu yönetme Schweikart ın rejisindeki temsilî bir defter dolduracak kadar notlar alarak izlemiştim. H. Taner 2) esk. Tekel idaresi Daha edeceğiniz nice iyilikleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
resim — is., smi, Ar. resm 1) Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı. T. Buğra 2) Bunu… … Çağatay Osmanlı Sözlük