- tereddüt
- is., -dü, Ar. tereddud
Kararsızlık, duraksama
Şaşırdı. Hafif bir tereddütten sonra önümde durdu.
- R. N. GüntekinAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Şaşırdı. Hafif bir tereddütten sonra önümde durdu.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tereddüt etmek — kararsız davranmak, duraksamak Hiç tereddüt etmeden maksadımı kendisine anlattım. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikirçkün — tereddüt, ikircim; tereddütlü, ikircimli. II I, 419 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
CÂ-Yİ İŞTİBAH — Tereddüt edilecek nokta. CAHD I MUTLAK, CAHD I MÜSArab gramerinde menfî olan iki geniş zaman sigası. Muzari fiillerinin başına (Lem; $ ) ve (Len $) getirilerek olur … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KERKESE — Tereddüt etmek, karar verememek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LECLEC — Tereddüt olunan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEAKKUM — Tereddüt etmek, kararsız olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TELESLÜS — Tereddüt etmek, karar verememek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENEVVÜS — Tereddüt etmek, karar verememek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çekinti — is. Duraksama, kararsızlık, tereddüt ... korkuya, hiç değilse çekintiye benzeyen bir şey de getiriyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
çizginmek — nsz, esk. 1) Bir şeyin etrafında dönüp durmak 2) Tereddüt etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük