- tereddütlü
- sf.
Tereddüdü olan, tereddüde yol açan, duraksamalı
Bir av arıyormuş gibi tereddütlü adımlarla bodur böğürtlen dallarını hışırdatarak şoseye indi.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir av arıyormuş gibi tereddütlü adımlarla bodur böğürtlen dallarını hışırdatarak şoseye indi.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
AYİR — Tereddütlü kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bikarar — sf., esk., Far. bī + Ar. ḳarār Kararsız, tereddütlü … Çağatay Osmanlı Sözlük
bodur — sf. Enine göre boyu kısa ve tıknaz Bir av arıyormuş gibi tereddütlü adımlarla bodur böğürtlen dallarını hışırdatarak şoseye indi. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler bodur pas Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bodur kalmak bodur tavuk her gün (veya her … Çağatay Osmanlı Sözlük
duraksamalı — sf. Duraksayan, tereddütlü … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıllıgışlı — sf. Gizli amaçlı, kandırıcı Tereddütlü, imalı, gıllıgışlı bazı mülahazalar ve neşriyat vardır. R. E. Ünaydın Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gıllıgışlı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
düdil — (F.) [ لدود ] ikircikli, tereddütlü … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ikirçkün — tereddüt, ikircim; tereddütlü, ikircimli. II I, 419 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
DA'CELE — Gitmekte ve gelmekte tereddütlü olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HIKMIK ETMEK — t. Bir işten veyahut bir suale cevap vermekten kaçınmak için esassız bahaneler ileri sürmeye çalışmak. Tereddütlü davranmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜLESLİS — Mütereddit, tereddütlü, kuruntulu kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük