tırmanmak

tırmanmak
-e
1) El ve ayaklarıyla tutunarak veya tırnaklarını iliştirerek dik bir yere çıkmak

İçeride yer bulamayanlar, kahvenin yıkık duvarına tırmanıyorlardı.

- H. Taner
2) -i Yokuş, merdiven vb. çıkmak

Yokuşu biraz daha tırmandılar.

- P. Safa
3) Bitki, yakınındaki bir nesneye tutunarak yükselmek

Sarmaşıklar bahçe duvarına tırmanmış. Hanımeli bizim kata kadar tırmandı.

4) Bir şeyin eğimini izleyerek yükselmek

Boğazın karşı yakasına tırmanan yolda atı üstünde, tarlasından Urla'ya dönen bir rençperle karşılaştılar.

- N. Cumalı
5) nsz, mec. Belli bir durum, olay gittikçe güç kazanmak, giderek artmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • düz duvara tırmanmak — çocuk, çok yaramazlık yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yarmanmak — tırmanmak. II I, 111 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • sarmak — i, ar 1) Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek 2) Kuşatmak, çevirmek, ihata etmek Ordu düşmanı sardı. 3) Dolayında yer almak 4) Yayılıp etkisi altına almak, kaplamak Kültür düşüklüğündeki çöküş, yaygın bir hastalık gibi sarar toplumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düz — 1. sf. 1) Yatay durumda olan, eğik ve dik olmayan Düz tahta. 2) Kıvrımlı olmayan, doğru Düz çizgi. 3) Yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan, müstevi 4) Kısa ökçeli, ökçesiz (ayakkabı) 5) Yayvan, altı derin olmayan Düz kayık. Düz tabak. 6) Kıvırcık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tırmanma — is. 1) Tırmanmak işi 2) sp. Kendine özgü araçlardan yararlanarak vücudu, kollarla çekerek yukarı doğru yer değiştirme 3) ask. Atom silahlarının gücünün önüne geçilmez, önlenemez bir biçimde hızlanmasını belirten terim 4) mec. Bir durumun, bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KAPÇAK — Tar: Eski zaman muharebelerinde muhasara edilen kalelerin duvarlarına tırmanmak için kullanılan büyük çengel …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”