- bağlanmak
- -e
1) Bağlama işine konu olmak
Ceviz ağacının bir dalına bağlanmış salıncak, hafif hafif kıpırdanıyordu.
- O. Pamuk2) Sevmek, içten bağlı olmakOna bağlandığım kadar / Hiçbirine bağlanmadım / Sade kadın değil, insan.
- O. V. Kanık3) Yalnızca belli bir işle uğraşmak4) nsz Bir şey bir kimseye ayrılmak, tahsis edilmek... sosyal güvenlik kuruluşları tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini gerektirmez.
- Anayasa5) Sözle veya yazılı olarak bir şeye bağlanmak, angaje olmak6) nsz, mec. Beklenen şey elde edilmez olmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.