bağlantı kurmak — 1) irtibat sağlamak Ne kadar çabalarsa çabalasın, hasta, içinde çırpındığı anla bağlantı kuramıyor. A. İlhan 2) haberleşme sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlantı borusu — is. Katlardaki atık suları toplayıp kolona ileten boru … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlantı doku — is. Hücreleri ve çeşitli dokuları bir arada tutarak destek ve bağlama görevi yapan hücreler topluluğu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlantı gücü — is., fiz. Elektrik projesinde belirtilen kurulu güç ve kullanma faktörü göz önüne alınarak hesaplanan güç miktarı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlantı ünlüsü — is., dbl. Bağlayıcı ünlü … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlantı ünsüzü — is., dbl. Bağlayıcı ünsüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlantı yapmak — 1) ilişki kurmak 2) anlaşma, sözleşme yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ara bağlantı — is., fiz. Ayrı devrelerin birbiriyle bağlantısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilişki kurmak — bağlantı sağlamak, ilgi sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
irtibat kurmak — bağlantı sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük