- titreyiş
- is.
Titreme işi veya biçimi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
lerze — is., esk., Far. lerze Titreme, titreyiş Aşklarının düşüncesi artık lerze değil yeis ve meraret veriyordu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
raşe — is., esk., Ar. raˁşe Titreyiş, ürkme Doktor Hikmet, ilk defa olarak ölüm korkusunun raşesini ta yüreğinin içinde hissetti. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarsıntı — is. 1) Sarsılma işi, birden sallanma Bu sarsıntı ile başından fırlayıp yerde tekerlenen kasketini kovaladı, tekrar başına geçirdi. H. Taner 2) Titreme, titreyiş Başını sırasının üstüne saklamış, omuzları hafif sarsıntılarla titriyordu. R. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtizâz — (A.) [ زاﺰﺘها ] titreme, titreyiş … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
LERZE — f. Titreme, titreyiş. Sallantı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RA'ŞAN — Titreme, titreyiş … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RA'ŞE(T) — Titreme, titreyiş. * Korkmak, havf ve dehşete giriftar olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük