toparlanmak

toparlanmak
nsz
1) Toparlama işine konu olmak veya toparlama işi yapılmak
2) Para yönünden durumunu düzeltmek
3) Sağlığı düzelmek
4) Bir işi, bir hareketi yapmaya hazır duruma gelmek

Can havliyle silkinip toparlanarak ve bütün bağlarından sıyrılarak birdenbire ayağa kalkıvermiş.

- Y. K. Karaosmanoğlu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • doğrulmak — nsz 1) Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek 2) Oturan veya yatan bir kimse toparlanmak, dik bir duruma gelmek Uzandığım yerden hafifçe doğrularak onları çizmeye başlıyorum. R. N. Güntekin 3) e Yönelmek Çocuk hızlı, paytak adımlarla… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • senli benli — sf. 1) Aşırı derecede samimi Senli benli davranışlarıyla, Turhan ın derlenip toparlanmak, ölçülü olmak için gösterdiği çabayı hiçe indiriyordu. N. Cumalı 2) zf. Aşırı ölçüde samimi olarak, teklifsiz bir biçimde Mal müdürü, vergi kâtibi, evkaf… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • toparlanma — is. Toparlanmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”