tutsak pazarı — is., esk. Tutsakların köle gibi alınıp satıldığı yer, esir pazarı Sanki tutsak pazarında üzerinde pazarlık yapılan satılık bir halayık gibi susmuştu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutsak düşmek — esir olmak, hükmü altına girmek Geleneğe, ahlaki kaygılara tutsak düşüyor. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutsak — esir, bendi … Çağatay Osmanlı Sözlük
esir düşmek — tutsak olmak Beyhude ölmektense esir düşüp yaşamayı tercih ettikleri için teslim oldular. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
esir olmak — tutsak olmak Düşman başkumandanı ... esir oldu. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Dön Ne Olur — Studio album by Ebru Gündeş Released 2000 … Wikipedia
burma — is. 1) Burmak işi 2) Sarığıburma tatlısının kısa söylenişi 3) Burularak yapılmış bilezik 4) sf. Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış Yoksa ben hiç de aptal, tutsak ruhlu, herhangi maskara herifin burma bıyıklarına hayran olan dişilerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dil — 1. is. 1) Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... Y. Z. Ortaç 2) Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
esir — 1. is., Ar. esīr 1) Tutsak 2) Köle 3) mec. Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse Onun güzelliğinin esiri oldular. Birleşik Sözler esir almaca esir kampı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller esir almak esir düşmek es … Çağatay Osmanlı Sözlük
esir almaca — is. Karşı takım oyuncularını tutsak ederek kazanılan bir çocuk oyunu Erkek çocuklar gibi ata binmesini, birdirdir, esir almaca oynamasını çok seviyordu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük