tutuk

tutuk
sf., -ğu
1) Akıcı, rahat konuşamayan
2) Eski işlevini göremez duruma gelmiş

Geçen gün beni dövdüler. Boynum, omuzlarım hâlâ tutuk.

- A. İlhan
3) Kısılmış, tutulmuş, kesik

Ağır ağır ve tahtalar arasında boğulan tutuk akislerle yükseliyordu.

- P. Safa
4) huk. Tutuklu
5) Kapalı, tıkalı
6) Sıkıntılı

Bu tutuk hava içinde saat ona doğru Meclisin zili uzun uzun çaldı.

- R. E. Ünaydın
7) mec. Durgun, çekingen, sıkılgan
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • tutuk — enenmlş, iğdi; edllmiş I, 380 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • TUTUK — Örtü, perde, peçe …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TÜTUK — Örtü, perde. Çadır …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • dili tutuk — sf., ğu Serbestçe, kolaylıkla konuşamayan (kimse) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dutu — tutuk, pepe, elken …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HUBSE — Tutuk mânâsına bir isim …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Boxing at the 1988 Summer Olympics — took place in the Chamshil Students Gymnasium in Seoul. The boxing schedule began on September 17 and ended on October 2. Twelve boxing events (all men s individual) were contested, with the participation of 441 athletes and 159 officials from… …   Wikipedia

  • peltek — sf., ği 1) Dilini dişlerinin arasına alır gibi konuşan ve bu yüzden s, z gibi sesleri kusurlu söyleyen (kimse) 2) Tutuk, titrek (konuşma) Hafif peltek, bozuk diksiyonuyla tiyatroda tutunamazdı. N. Cumalı 3) zf. Tutuk, titrek bir biçimde Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • UCME — Dil tutukluğu. Tutuk tutuk kekeliyerek konuşma. * Acemlik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Kimek — The Kimek or Kimak (Yemek, Yamak, Djamuk) are one of the Turkic tribes known from Arab and Persian medieval geographers and writers as being one of the seven tribes in the Kimak Kaganate in the period of 743 1050 AD. The other six constituent… …   Wikipedia

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”