ufaklı
Look at other dictionaries:
irili ufaklı — sf. Büyük küçük karışık Günlük gazetelerimizin dilinden anlamak için yanımızda irili ufaklı lügat kitapları taşıyacağız. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
Arnavut kaldırımı — is. Yollarda irili ufaklı taşlarla gelişigüzel yapılan kaldırım Yol buradan itibaren kasaba yolları gibi Arnavut kaldırımı idi. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözenek — is., ği 1) Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri 2) hlk. Pencere 3) hlk. Bir işlemede, örgüde, ipliklerin kesilmesi, ayrı tutulması yoluyla oluşturulan boşluk, ajur 4) anat. Canlı dokularda dış deri üzerindeki küçük, basit açıklık, mesame… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikileme — is. 1) İkilemek işi 2) dbl. Anlamı güçlendirmek için aynı kelimenin tekrarlanması, anlamları birbirine yakın, karşıt olan veya sesleri birbirini andıran kelimelerin yan yana kullanılması: Yavaş yavaş, irili ufaklı, aşağı yukarı gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
iri — sf. Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı Onun getirdiği kızarmış eti, şarabı, iri ve sulu elmaları acele yuttu. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler iribaş iri iri iri kıyım iri laf iri yapılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
namusluluk — is., ğu Namuslu olma durumu Öyle bir namusluluk ki bu, irili ufaklı bir sürü namussuzluktan ve ihanetten alınma derslerle oluşmuş. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
onarma — is. Onarmak işi Günün birinde kolları sıvayıp ve eline irili ufaklı aletler alıp bunu onarmaya kalkışmıştı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
püskürme benli — sf. Bir arada irili ufaklı benleri olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
toplum yapısı — is. Sosyal hayattaki irili ufaklı pek çok sayıda sosyal grubun meydana getirdiği yapı … Çağatay Osmanlı Sözlük
HATAİ — Tezhib ıstılahlarındandır. Resim gibi tabiatı taklid ederek yapılmayıp, san atkârlar arasında kabul edilen çeşitli gül şekli gibi irili ufaklı yapılan şekiller. * Türkistan da Hatay şehrinde imal edilen bir cins dayanıklı kâğıt … Yeni Lügat Türkçe Sözlük