uyaran

uyaran
sf.
1) Uyarma işini yapan (kimse veya şey), münebbih
2) Organizmada uyarım yaratan, uyarıcı

Kahve, uyaran maddelerden biridir.

3) is. Bir uyarım, bir tepki yaratan herhangi bir güç, uyarıcı

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • Malayalam films of 1988 — Malayalam cinema 1930s 1940s 1950s 1960s 1960 1961 1962 1963 1964 1965 1966 1967 1968 1969 1970s 1970 1971 …   Wikipedia

  • afrodizyak — is., ğı, Fr. aphrodisiaque Cinsel duyguları veya isteği uyaran veya artıran madde …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cankurtaran — is. 1) Hasta veya yaralı taşımaya uygun hazırlanmış özel araç, ambulans 2) Havuz veya plajda yüzme bilmeyenleri uyaran ve tehlike anında onları kurtaran kimse Birleşik Sözler cankurtaran çanı cankurtaran düdüğü cankurtaran gemisi cankurtaran… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düdük — is., ğü 1) İçinden hava veya buhar geçirildiğinde keskin ses çıkaran ve işaret vermek için kullanılan araç Ben düdük sesi işitir gibi oldum, posta geçmiş olmasın... M. Ş. Esendal 2) Taşıtlarda karşı tarafı uyaran korna 3) sf., argo Akılsız, boş… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ikaz lambası — is. Taşıtlarda ısı, benzin, yağ vb. durumlarla ilgili sürücüyü uyaran ışıklı gösterge …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • imge — is. 1) Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, düş, hayal, hülya 2) Genel görünüş, izlenim, imaj Efsanevi asi kız imgesine, bu imgenin kararlı ödünsüzlüğüne kavuşabilirdi. M. Mungan 3) ruh b. Duyu organlarının dıştan algıladığı bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koşullu tepke — is., ruh b. Doğal olmayan, sonradan kazandırılan tepkenin bir uyaran karşısında ortaya çıkması biçiminde beliren tepke, şartlı refleks …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tonik — is., ği, tıp, Fr. tonique 1) Organları uyaran ve güçlendiren ilaç 2) Bazı içkilere katılan sıvı madde 3) Cilt bakımında kullanılan, yüze ve boyna sürülen losyon …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uyarıcı — sf. Uyarma özelliği olan, uyaran, münebbih Uyarıcı öğüt …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uyarım — is., biy. 1) Bir uyaran karşısında organizmanın gösterdiği tepki, tembih 2) Bir uyarma sebebiyle herhangi bir kasta, salgı bezinde olan açık veya gizli değişme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”