ürkmek

ürkmek
nsz, -er
1) Bir şeyden korkup sıçramak, tevahhuş etmek

Gölgesinden ürkmüş bir Arap atı gibi şahlandı.

- Ö. Seyfettin
2) Şaşkınlık ve korku duymak

Birisi merdivenlerden biraz hızlı inip çıktığı zaman biz de ürküyorduk.

- R. N. Güntekin
3) Ağaç meyve vermemek

Şeftaliler bu yıl ürkmüş.

4) mec. Çekinmek

Yaramaz çocuk tutumundan her zaman ürkerdi.

- H. Taner

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • ürkmek — ürkmek, II I, 420 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • tevahhuş etmek — ürkmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ÜBUD — Ürkmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • EBR — Ürkmek. Kaçmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • RAV' — Ürkmek, korku, halecan. Hareket i nefsaniye. Havf …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TECBİB — Ürkmek. Kaçmak. * Davarın ön ayaklarının dizlerine kadar beyaz olması …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • korkmak — nsz, ar 1) Korku duymak, ürkmek, dehşete kapılmak Karanlık yerde insan korkmaz mıydı? S. F. Abasıyanık 2) Kaygı duymak, endişe etmek Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. M. A. Ersoy 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ocumak — den, hlk. 1) Bir şeyden korkmak, ürkmek, çekinmek 2) Bir şeyden soğumak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tırsmak — den, ar Ürkmek, korkmak, çekinmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ürkme — is. Ürkmek durumu, tevahhuş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”