üstelemek

üstelemek
nsz
1) Bir düşünce veya istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek, tekit etmek

Ahmet Kerim bu yeni tutumun sebebini mutlaka öğrenmek istedi ve o kadar üsteledi ki Samim cevap vermek zorunda kaldı.

- Y. K. Karaosmanoğlu
2) Hastalık yeniden ortaya çıkmak, depreşmek

Sıtması üsteledi.

3) -i Bir isteği, bir buyruğu tekrarlamak, tekit etmek
4) -e Bir şeyin üstüne eklenmek, katılmak, inzimam etmek

Sıkıntıya bir de hastalık üsteleyince.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • üstelemek — ısrar etme …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • asılmak — nsz, e 1) Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak Yan yana asılmış aynı boyda tablolar gördük. B. R. Eyuboğlu 2) Bir yere tutunup sarkmak 3) Tutup çekmek Çocuk annesinin eteğine asıldı. 4) Hızla eline almak Hemen küreklere asıldı. 5) Boynuna …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üsteleme — is. Üstelemek işi, tekit Yahya Kemal abartmayı, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zorlamak — i 1) Birine bir şey yaptırmak amacıyla güç kullanmak, boyun eğdirmeye çalışmak, zor kullanmak, mecbur etmek Bir realite hissi ile değil, bir tarih hissi ile kendimizi zorluyorduk. F. R. Atay 2) Açılması, kırılması, sökülmesi gereken şeyler için… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tekit etmek — kuvvetleştirmek, sağlamlaştırmak, pekiştirmek, üstelemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”