- üşütmek
- -i
1) Üşümesine sebep olmak
Havanın üşütecek kadar serin olmasına göre sabah yakın.
- R. N. Güntekin2) nsz Üşüyüp hasta olmak, soğuk almak3) nsz, argo Delirmek, aklını yitirmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
üşütmek
Look at other dictionaries:
üşütmek — üşütmek, soğutmak için soğuğa koymak I, 211 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kafayı üşütmek — delirmek, çılgınlaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
buydurmak — i, hlk. Dondurmak, çok üşütmek Diz boyu çamur, ince çadır, yüreği buyduran soğuk, keyfe yetmez. A. Kutlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa — is., Ar. ḳafā 1) İnsan başı, ser 2) Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak vb. organların bulunduğu vücudun en ön bölümü 3) Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu 4) Mekanik bir bütünün parçası Distribütör… … Çağatay Osmanlı Sözlük
üşütme — is. Üşütmek durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yakmak — 1. nsz, ar Kına, yakı vb.ni koymak, sürmek Kına yakmak. Yakı yakmak. 2. i, ar 1) Yanmasını sağlamak veya yanmasına yol açmak, tutuşturmak Kendi sigarası için yaktığı kibriti bana uzattı. F. R. Atay 2) Ateşle yok etmek Çöpleri yakmak. 3) Işık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
soğuk almak — üşüyerek hastalanmak, üşütmek Soğuk almak yahut hırsızlara soyulmak tehlikesi de yok. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
cereyanda kalmak — 1) kapalı bir yerde, karşılıklı açık pencere veya kapı arasında meydana gelen hava akıntısında kalmak 2) buna bağlı olarak üşütmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çivi kestirmek — tkz. çok üşütmek Misafirlerimize trende çivi kestirmekte mana yok. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
