üzerinde

üzerinde
zf.
1) Üstünde

Donanan minareler sanki yolun üzerinde yakılan meşalelerdir.

- R. E. Ünaydın
2) ... ile ilgili, üzerine

Hacı Ömer'in hatırı için gecelerce başımı soğuk su ile ıslatarak kitaplar üzerinde çalıştım.

- R. N. Güntekin
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • üzerinde durmak — bir işe önem vermek, bir işle yakından, sürekli ilgilenmek Klasik yazarlarımızın yapıtları üzerinde durmak, hepimiz için bir görev. S. İleri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üzerinde kalmak — 1) mal veya iş, artırma sırasında bir kimsenin olmak Hasılı ne yaptı yaptı, elektrikli süpürge üzerinde kaldı. H. Taner 2) istenmeyen şey birine yüklenmek, sorumluluğuna bırakılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ütüsü üzerinde — sf. Yeni ütülenmiş Bu patırtısız semtte loş odamızda girip ütüsü üzerinde serin çarşaflara serilerek yatmak. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kâğıt üzerinde (veya üstünde) kalmak — (bir iş) yapılması düşünülmüş olduğu hâlde yapılmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • demir üzerinde — den. demirini almış ve kalkmaya hazır (gemi) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözü (veya gözleri) (bir şeyde veya bir şeyin üzerinde) olmak — dikkati bir yerde toplanmak Masalarda oturan kadınların en ufak bir harekette gözleri kapıdaydı. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz göz olmak — üzerinde birçok göz, delik oluşmak veya bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hamil olmak — üzerinde bulundurmak, taşımak Hamil olduğu mektubu gösterdi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • söz konusu olmak — üzerinde konuşulmak, bahis konusu olmak, bahis mevzusu olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bu kadar kusur kadı kızında da bulunur — üzerinde durulmaya değmeyecek kadar küçük bir kusurdur anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”