üzerine

üzerine
zf.
1) Üstüne
2) Hakkında

Dil üzerine bir yazı.

3) ...-den dolayı

Onun gelmesi üzerine ortalık düzeldi. Bu söz üzerine herkes rahat etti.

4) ...-den sonra

Bunca hazırlık üzerine yola çıkmamak insanı üzer.

Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • üzerine almak — 1) bir işi görev edinmek, deruhte etmek Üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma şerefim üzerine ant içerim. Anayasa 2) bir davranışın kendisine karşı olduğunu sanarak tedirgin olmak, alınmak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üzerine evlenmek — eşinin üzerine bir başkasıyla evlenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üzerine üzerine gitmek — çekinmeden sonucu tehlikeli olabilecek bir şeyle uğraşmak, yılmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üzerine atmak — bir suçu birine yüklemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üzerine bir bardak su içmek — alay alacaklı bulunduğu bir şeyi elde etmekten umut kesmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üzerine bir iki güneş doğmak — sabah yataktan geç kalkmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üzerine çökmek — duygu, durum vb. bastırmak, kaplamak Üzerimize çöken şimşekli, yıldırımlı havanın bana verdiği helecanı yeniden duyuyorum. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üzerine çullanmak — her tarafını kaplamak, sarmak Korku, su içen bir ceylana saldıran kurt gibi üzerime çullandı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üzerine düşmek — (bir şeyin) bir şeyle ilgilenmeye başlamak, ilgi göstermek, bir şeyle çok uğraşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üzerine koymak — katmak, eklemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”