- vazgeçirmek
- -i, Far. vāz + T. geçirmek
Vazgeçme işini yaptırmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
neticesiz — sf. Sona ulaşmayan, sonuçsuz Sizi şu neticesiz hevesten vazgeçirmek için tehlikeyi göze aldım, geldim. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
sökmek — i, er 1) Bir şeyi bulunduğu yerden kuvvet kullanarak veya gevşeterek çıkarmak, çekip ayırmak Bu çoban öyle güçlü görünüyor ki şu yandaki ağacı kavrasa dibinden söker götürür. Y. Kemal 2) Kurulmuş bir şeyi parçalarına ayırmak Makineyi sökmek. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
vazgeçirme — is. Vazgeçirmek işi veya durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
huylu huyundan vazgeçmez — bir huy edinmiş olan kişiyi bu huyundan vazgeçirmek imkânsızdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
dünya tükenir, yalan tükenmez — dünyada çok sayıda yalancı vardır, bunları huylarından vazgeçirmek de imkânsızdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
can çıkmayınca (veya çıkmadan) huy çıkmaz — insanı alışkanlıklarından, huylarından vazgeçirmek mümkün değildir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ISDAR — (Sudur. dan) Çıkarma, çıkarılma, sudur ettirme. * Deveyi sudan geri döndürmek. * Rücu ettirmek, geri döndürmek, vazgeçirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NİZAR — Korkutup, uygunsuz şeylerden vazgeçirmek için söylenilen söz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SADD — Yüz çevirmek, men eylemek, bir şeyden birini vazgeçirmek. * Fikir, niyet, kasd. * Yakınlık, civar. * Konuşulan husus … Yeni Lügat Türkçe Sözlük