yansız

yansız
sf.
1) Birinden yana olmayan veya bir düşünceye, bir isteğe katılmayan, onu desteklemeyen, yan tutmayan, tarafsız, bitaraf

Gerçeklere daha yansız ve sağlıklı gözle bakabiliyorum.

- H. Taner
2) fiz. Nötr
3) kim. Turnusol gibi bir ayıraç karşısında, asit ve alkali tepkisi göstermeyen, nötr

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • yansız — sif. Yanı olmayan …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • nötr — sf., mec., Fr. neutre 1) Tarafsız, yansız, etkisiz 2) fiz. Elektriğe karşı hiçbir tepkisi olmayan, yansız 3) kim. Yansız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bitaraf — sf., esk., Far. bī + Ar. ṭaraf Yansız Ben bitaraf değil, bir tarafım diyordu. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hakem — is., Ar. ḥakem 1) Tarafların aralarındaki anlaşmazlığı çözmek için yetkili olarak seçtikleri ve üzerinde anlaştıkları kişi 2) Belirli bir konudan iyi anlayan kimse 3) Seçme ve karar verme yetkisi bulunan kimse 4) sp. Karşılaşmaları, yarışmaları… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • laiklik — is., ği 1) Laik olma durumu, laisizm 2) huk. Devlet ile din işlerinin ayrılığı, devletin, din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşmesi bakımından yansız olması, laisizm Türkiye Cumhuriyeti, laikliği umdeleri arasına koymakla dini, tecavüzden,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • plazma — is., biy., Fr. plasma 1) Kanda alyuvarlarla akyuvarların içinde bulunduğu sıvı 2) fiz. Elektrik yükü yansız olan gaz moleküllerinden, pozitif iyonlardan ve negatif elektronlardan oluşan akışkan Birleşik Sözler plazma kimyası dış plazma iç plazma… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tarafsız — sf. Yansız Silahsızdık, vasıtasızdık, tarafsızdık fakat sırf ümitli idik. R. E. Ünaydın Birleşik Sözler tarafsız bölge …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yansızlaştırmak — i Yansız duruma getirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yansızlık — is., ğı Yansız olma durumu, bitaraflık, tarafsızlık Hiç kimseye karşı hiçbir suç işlemedi, bir dürüstlük, bir yansızlık örneği olarak kaldı her zaman. T. Yücel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yan tutmak — taraflardan yalnızca birini desteklemek, yansız davranmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”