yaramak

yaramak
-e
1) Bir şey yararlı olmak, yarar sağlamak

Kuru lafın işe yarayacağına hiç aklı ermedi.

- Ö. Seyfettin
2) Bir iş için uygun olmak, kullanılır olmak
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • yaramak — yaramak, uygun gelmek, yara şmak III, 38, 87 § yol yaras ın yarmak II, 356 karşı koymak, uzaklaşmak III, 422bkz: yıramak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yaramak — yarlık etmek, fayde etmek, liyaket göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eme yaramak — işe yaramak, yararlı olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • işe yaramak — elverişli olmak Bunları ezberledik de ne oldu? Hiç! Ne o günlerde işimize yaradı, ne de ondan sonra. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tusu bolmak — yaramak, fayda vermek II, 127bkz: tusulmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • tusulmak — yaramak, fayda Yermek II, 127bkz: tusu bolmak denk, öğür, benzer III, 125 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • çok tasım — is., man. Birinin vargısı ötekine öncül olmaya yaramak yoluyla birbirine bağlı bulunmayan birçok tasımdan oluşmuş kanıt …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • em — is., hlk. İlaç, merhem Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller eme seme yaramamak eme yaramak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yarama — is. Yaramak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”