yaraştırmak

yaraştırmak
-i, -e
Uygun görmek, yakıştırmak, tensip etmek

Kendime ben de o hâli yaraştıramıyorum.

- R. H. Karay

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • yakıştırmak — i, e 1) Yakışacak bir duruma getirmek, uygun duruma koymak, yaraştırmak Yakışıklı, orta boylu, giydiğini kendisine yakıştırır, kendini saydırabilir bir adam. M. Ş. Esendal 2) Uygun ve yerinde görmek, iyi karşılamak Ancak kızı o oğlana bir türlü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaraştırma — is. Yaraştırmak işi, tensip …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yedirmek — i, e 1) Yemesini sağlamak 2) Ağzına yiyecek vermek, beslemek, karnını doyurmak Çocuğu yedirmek. 3) Bir şeyi azar azar başka bir şeyin içine karıştırarak belli olmayacak duruma getirmek Yağı hamura yedirmek. 4) Bir fazlalığı herhangi bir biçimde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”