- yeltenmek
- -e
Yapamayacağı bir işe girişmek, özenmek, heves etmek, meyletmek
Bu cehaletinizi bilmeden muharrirliğe yelteniyorsunuz.
- H. R. Gürpınar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu cehaletinizi bilmeden muharrirliğe yelteniyorsunuz.
- H. R. GürpınarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
YELTENMEK — t. Bir şeye başlamağa niyet etmek. Teşebbüse kalkışmak. Özenmek. Taklide çalışmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yeltenmek — yapmaya kalkmak … Beypazari ağzindan sözcükler
demek — nsz, r 1) Söylemek, söz söylemek Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. B. Felek 2) e Ad vermek Muşmulaya döngel de derler. 3) Bir dilde karşılığı olmak Kamer ay demektir. 4) Herhangi bir ses çıkarmak Küt dedi, düştü. 5) e Herhangi bir kanıya,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalkışmak — e 1) Yetenek, imkân ve gücü aşan bir işe girişmek 2) Girişmek, başlamak, yeltenmek Bunu haber alınca zavallı intihara kalkışmış. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalkmak — nsz, ar 1) Gitmek üzere yerinden ayrılmak Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız. 2) den Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. H. Z. Uşaklıgil 3) den Uyanarak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeltenme — is. Yeltenmek işi veya durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ala alaya kalkmak — bağrışarak gürültü etmeye yeltenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
topal eşekle kervana katılmak (veya karışmak) — tkz. yetkisi ve yeteneği olmadığı hâlde önemli bir işe katılmaya yeltenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük