yeterli beslenme — is. Vücudun yaşaması ve çalışmasını sürdürebilmesi için gerekli enerjinin karbonhidrat, yağ ve proteinlerden sağlanması işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeterli olmak — 1) bir işi yapabilme gücü bulunmak 2) iktidar sahibi olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ay ışığında ceviz silkilmez — yeterli olmayan koşullarda yapılan işlerden, beklenilen verim alınamaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
doyurucu bulmak — yeterli görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeter derecede — yeterli ölçüde Salonu yeter derecede dolmuş bulursa başlardı ıslıklar, tepinmeler. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
az bulmak — yeterli görmemek, az saymak, azımsamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yetmek — nsz, er 1) Bir gereksinimi karşılayacak, giderecek nicelikte olmak Hasan ın gücü yetse belki de dayak atacak. H. E. Adıvar 2) e Yeterli sebep olmak Bir sigara bir ormanı yakmaya yeter. 3) Kötü bir davranış, durum, tutum yeterli olmak, kâfi gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
zayıf — sf., Ar. żaˁīf 1) Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan) Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım. S. M. Alus 2) Görevini yapacak yeterli gücü olmayan Zayıf bir ordu. Gözleri zayıf. 3) mec. Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan Zayıf… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Orhan Gencebay — Birth name Orhan Gencebay Born August 4, 1944 (1944 08 04) (age 67) Origin Samsun, Turkey Genres … Wikipedia
basınçlamak — i Hava taşıtlarında, insan organizması için yeterli basınç düzeyini sağlamak veya ayarlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük